NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
137 - (2621) حدثنا
سويد بن سعيد
عن معتمر بن
سليمان، عن أبيه.
حدثنا أبو
عمران الجوني
عن جندب؛
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم حدث "أن
رجلا قال:
والله! لا
يغفر الله
لفلان. وإن
الله تعالى
قال: من ذا
الذي يتألى
علي أن أغفر
لفلان. فإني
قد غفرت
لفلان. وأحبطت
عملك" أو كما
قال.
[ش
(يتألى) معنى
يتألى يحلف.
والألية
اليمين].
{137}
Bize Süveyd b. Saîd,
Mu'temir b. Süleyman'dan, o da babasından naklen rivayet etti. (Demişki): Bize
Ebû Imran El-Cevnî, Cündeb'den naklen rivayet ettiki, Resûlullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar :
«Bir adam: Vallahi fülânı
Allah affetmez, dedi. Halbuki Allah Teâlâ: Kimdir o? Benim filânı
affetmeyeceğime yemin eden! Ben gerçekten filânı affettim; senin amelini de
mahvettim, buyurdu.»
Yahut Resûlullah'ın
buyurduğu gibidir.
İzah:
Taberî diyor ki: «Bu adamın
Allah hakkındaki hükmü kesin vermesi bu hususdaki ahkâmı bilmemekten ileri
gelir.»
Hadîs-i şerîf ehl-i
sünnetin delillerindendir, Onlara göre Allah Teâlâ dilerse günahları tevbesiz
de affeder. Mu'tezile taifesi bu hadîsle istidlal ederek: «Büyük günahlar
amelleri mahveder» demişlerdir. Ehl-i Sünnet'e göre amelleri yalnız küfür
mahveder. Bu hadîsdeki amelin mahvedilmesi kötülüklerinin mukabilinde sevabları
kalmamıştır diye te'vil olunur. îhtimal ki, bu adam küfrü mucib olacak başka
bir amelde de bulunmuştur. Bahsedilen adamın bizim şeriatımızdan önce yaşamış
olması da ihtimal dahilindedir. Bu takdirde onların şeriatına göre büyük
günahlar amelleri mahvedermiş denilir.